BASİT CİNSEL SALDIRI VE SARKINTILIK
Basit cinsel saldırı ve sarkıntılık suçlarında, cinsel saldırının temel şeklini 5237 sayılı TCK m.102’den yola çıkarak şu şekilde tanımlayabiliriz; Cinsel arzuları tatmin amacına yönelik davranışlarla kişinin vücut dokunulmazlığının ihlal edilmesidir. Bu suçun temel şeklinde kişinin vücudu üzerinde gerçekleştirilen eylem, cinsel arzuları tatmin amacına yönelik ve fakat cinsel ilişki boyutuna varmayan cinsel davranışlardır. Cinsel davranıştan anlamamız gereken ise, cinsel bir amaçla veya cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilen hareketleri ifade eder. Suçun temel şekline ilişkin olarak yürütülen soruşturma ve kovuşturma şikayete tabidir.
Basit cinsel saldırı suçunun daha hafif şekli sarkıntılıktır. Sarkıntılığı ve basit cinsel saldırı suçunu birbirinden ayıran en önemli husus, cinsel davranışların yapılış şekli ve devamlılığıdır. Yani sarkıntılık düzeyinde kalması için eylemin tekrar etmeyen, ani hareketlerle işlenmesi gerekir. Amacı cinsel arzuları tatmine yöneliktir. Bununla birlikte, failin mağduru cinsel temaslarda bulunmaya zorlaması halinde de sarkıntılıktan cezalandırılması gerekecektir. Örneğin failin mağduru zorlayarak kendini öptürmesi durumunda sarkıntılık suçu oluşacaktır.
Bütün bunların ışığında sarkıntılık suçunun oluşması için gereken 3 şartı şu şekilde sıralayabiliriz:
1-) Cinsel Amaç Şartı; Fail, mağdura yönelik eylemini cinsel bir saik güderek yapmalı bunun neticesinde mağdurun cinsel dokunulmazlığı ihlal edilmeli.
2-) Anilik İlkesi; Failin eylemi ani ve devamsızdır.
3-) Bedensel Temas Şartı; Fail, mağdurun bedenine fiziksel temasta bulunmalıdır.
Sarkıntılık suçunun şartlarından ilki olan cinsel amaç her somut olayda titizlikle incelenmelidir. Kanunu uygulayıcıların ani hareketin fail tarafından gerçekleştirilmişse bile bu eyleminin cinsel bir saik taşıyıp taşımadığını tespit etmesi gerekir. Her bedensel temasın sarkıntılık olmayacağı açıktır. Mağdurun vücuduna yapılan her ani bedensel teması sarkıntılık suçu olarak nitelendirirsek bu kanunun amacına aykırı olur. Örneğin; yorgun ve uykusuz bir şekilde toplu taşıma araçlarında yolculuk yapan vatandaşlardan biri otobüsün kayışını tutmak kastı ile uzattığı elinin uzun boylu bir bayan yolcunun boynundaki kolyeye takılması durumunda sanığın eyleminin cinsel bir davranış oluşturmadığı görülür. Başka bir örnekte ise yine seyir halinde olan toplu taşıma aracının yolda aniden fren yapması halinde ayakta giden yolculardan birinin dengesini kaybederek başka bir yolcuya ani dokunma ve vücuda temas etmesi durumunda yine sanığın kastı titizlikle araştırılmalıdır.
KONUYLA ALAKALI YARGITAY KARARLARI
Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 06.05.2019 tarihli, 2018/1359 E. ve 2019/9440 K. sayılı kararına göre;
“Oluşa ve kabule göre sanığın, katılanın yanaklarını iki eliyle kavrayarak dudağını öpmesi şeklindeki eyleminin ani, kısa süreli ve kesintili olması gözetilerek sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 102/1 maddesinde ceza aralığının iki yıldan yedi yıla kadar olduğu, hükümden önce 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren sarkıntılık suretiyle basit cinsel saldırı suçunun düzenlendiği 6545 sayılı Kanunla değişik 102/1-2.cümlesinde ise ceza aralığının iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak öngörüldüğünden 5237 sayılı TCK’nın 7/2. maddesi gözetilerek, belirlenecek lehe Kanuna göre cezalandırılması gerekirken, lehe kanun değerlendirmesinin 6545 sayılı Kanunla değişik 102/1-1.cümlesi yönünden yapılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirdiğinden sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca bozulmasına, 06.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi”.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin 17.04.2019 tarihli, 2018/7540 E. ve 2019/9184 K. sayılı kararına göre;
“Oluşa uygun kabule göre olay günü sanığın, mağdureye sarılıp boynundan öperek elbisesinin üstünden göğüslerini okşadığı ve dudağından öpmek için hamle yaptığı sırada mağdurenin geri çekildiği tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla, mevcut haliyle eylemin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, kısa süreli olması nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek, hüküm kurulması gerekirken, söz konusu eylemin sarkıntılık düzeyini aştığına ilişkin deliller ile dosya içeriğinin de çeliştiği nazara alınıp, ilk derece mahkemesince 5271 sayılı CMK’nın 230/1-b maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun kabulü yerine yazılı şekilde esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırıdır”.
Y.14.CD, E:2014/7582, K: 2017/1413, Teb: 14 – 2013/25910, KT: 16.03.2017
Sanığın, sokakta yürümekte olan mağdurelerin arkalarından yaklaşarak bacak ve kalça kısımlarını sıkmak şeklinde gerçekleşen ve ani hareketle yapılıp süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kalan eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 102/1. maddesinde yer alan basit cinsel saldırı suçunu oluşturur.
Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin kararları incelendiğinde, eylemin yoğunlaşmadan son bulması halinde sarkıntılık suçunun, hareketin yoğunluk kazanıp devam etmesi halinde ise cinsel saldırı suçunun oluşacağı söylenebilir. Sarkıntılık eyleminde cinsel içerikli fiziksel temas; ani olarak ve bir defaya mahsus şekilde gerçekleşip, kesilir, ya da mağdurun basit tepkisi karşısında veya kendiliğinden son bulur.
KAYNAKÇA:
1-)https://www.hukukihaber.net/sarkintilik-sucu-makale,6797.html
2-)https://www.hukukihaber.net/sarkintilik-sucu-ve-yargitay-uygulamasi-makale,5953.html
3-)http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/2150/22316.pdf
4-)https://www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.5.5237.pdf
5-)Mustafa Arslantürk , Türk Ceza Kanunu Uygulamasında Cinsel Suçlar,(Kayseri,
Seçkin Yayınevi,2014)